16 Şubat 1855: Milletlerarası Meteoroloji Başlıyor

14 Kasım 1854 tarihinde Sivastopol açıklarında dolaşan İngiliz ve Fransız filosu, bu büyük Rus limanını kuşatmıştı. Ansızın hiç kimsenin beklemediği şiddetli bir fırtına çıktı. Birçoğu yelkenli olan gemiler yelkenlerini toplamaya çalışarak korkunç rüzgar ve dalgaların etkisinden kurtulmak için uğraşıyorlardı. Ama çok geç kalmışlardı. Rüzgar yelkenleri parçalıyor, gemileri alabora ediyordu.

Fırtına dindiği zaman İngiliz ve Fransızlar hazin bir tabloyla karşılaştılar. Arasında “Henri 4” aldı Fransız gemisi de dahil olmak üzere 3 büyük 38 küçük gemi batmıştı.

Bu facia haberi Paris’e geldiği zaman Savaş Bakanı Maraşal Vaillant bir inceleme komisyonu kurdu. Bu komisyonun başında astronom Le Verrier vardı. Komisyon bütün Avrupa’da çeşitli araştırmalar yaptı. Sonunda, düzenli olarak gözlemler yapıldığı takdirde hava durumunu önceden tahmin etmenin mümkün olacağı kararına vardı.

Bunun üzerine Le Verrier, 16 Şubat 1855 tarihinde, Napoleon 3’e geniş meteoroloji şebekesi kurmanın lüzumunu anlattı. İmparator gerekenin hemen yapılmasını emretti. Le Verrier bu projeyi gerçekleştirmek üzere çalışmalara başladı. Astronom bu iş için özel bir telgraf şebekesi kurdu, bir atmosfer basıncı ve rüzgar haritası çıkardı. Bunlar, 1872’de gerçekleşecek olan uluslararası meteoroloji çalışmalarının öncüsüydü. Daha sonra tekniğin gelişmesiyle paralel olarak uluslararası meteoroloji de ilerledi ve bugünkü durumuna geldi.

16 Şubat 1855’de Fransız bilimci Urbain Le Verrier Paris’de ilk hava haritasını tanıttı

16 Şubat 1855’de Paris’de Fransız bilimci Urbain Le Verrier, Bilim Akademisi’nde saat 8’de Fransa’da saat 10 hava durumu haritasını çıkardı. Bu hava haritasının ilk kullanımı olması bir yana, ilk kez bilimsel temellere dayanan bir hava öngörüsüydü.

Telegraflarla kurduğu bir haberleşme ağından aldığı bilgileri bir haritaya yerleştiren Le Verrier, son 3 saatin verilerine dayanarak bulut, rüzgâr ve derecelerin hareketini öngördü. saat 10’da tüm ülkeden gelen değerler Le Verrier in neredeyse tüm yerleri tutturduğunu ortaya çıktı. Şarlatanlık olduğuna dair söylentileri boşa çıkaran teyitler Le Verrier’in kendi çağının en önemli gök bilimcisi olmasını sağladı.