8 Şubat 1828’de doğan Jules Verne, onbir yaşındayken, anne ve babasından gizlice, Hindistana gidecek bir gemiye muço olarak girdi. Durumu haber alan babası, gemi Fransa’dan ayrılmadan yetişip oğlunu indirmeyi başardı ve onu bir güzel payladı. Jules, bundan sonra sadece düşünerek seyahat, edeceğine söz verdi.
Liseyi bitirdikten sonra Nantes şehrinde hukuk öğrenimine başlayan Julus Verne; daha sonra öğrenimine Paris’te devam etmek üzere babasından izin aldı. Bu arada Paris’te tiyatro eserleri yazdıysa da, asıl ününü “Balonla Beş Hafta”, “Arzın Merkezine Seyahat”, “Dünyadan Ay’a” adlı romanlarıyla kazandı. Bunlardaki orijinallik okuyucuyu adeta büyülüyordu.
Endüstrinin hızla geliştiği, demiryollarının yapıldığı ve buharlı gemilerin işlemeye başladığı bir çağda Julus Verne, insanoğlunun gelecekte yaşayacağı maceraları düşünüyordu. Onun roman kahramanları daha yüz yıl önceden Ay’a gittiler, denizlerin derinliklerinde dolaştılar, dünyanın çevresinde uçtular ve bir suni peykte yaşadılar.
Bu büyük yazar elli yıldan fazla bir süre, kalemi elinde tutabildiği müddetçe hemen her gün yazdı, okuyucularına o devir için imkansız görünen maceralar verdi. Ama bu maceraların hepsi artık günümüzde gerçek olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri, 1954’te ilk atom denizaltısını yaptığı zaman buna “Nautilus” adını verdi. Nautilus, Julus Verne’in 1870’te yazdığı “Denizler Altında Yirmibin Fersah” adlı romandaki ünlü geminin adıydı.
Bunlar da aynı gün oldu:
- 1919 : Paris’le Londra arasında hava bağlantısı kuruldu.
- 1921 : Antep’e Gazi unvanı verildi.
Kaynakça: Ceutaldia
Jacques Gabalda ve Rene Beaulieu, “Jules Verne’in Hayal Gücü”, Geçmişteki Önemli Olaylar (İstanbul: Baskan Yayınları, 1981), 1: 24.
Yorum Yap