Zeytinyağı ne fazla doymuş, ne de fazla doymamış, sağlıklı olmasının en temel nedeni de işte bu. Unutulmaması gereken bir nokta da zeytinyağında bulunan klorofilin ışığın etkisiyle oksidasyonu tetiklediği. Zaten bu yüzden zeytinyağını oksijenden olduğu kadar ışıktan da korumak çok önemli
Akdeniz diyetinin uzun ve sağlıklı yaşamın anahtarı olduğunu ortaya koyan araştırmaların sayısı ile orantılı olarak zeytinyağını popülaritesi de artıyor.
Zeytinyağının neden sağlıklı olduğunu anlamak için önce zeytinyağının bir meyve suyu olduğunu hatırlamak lazım. Ne de olsa ağaçtan topladığımız meyveyi sıkarak elde edebildiğimiz tek yağ.
Zeytinyağının yapısında bulunan polifenol bileşikler antioksidan işlevi görür. Oksidasyonun düşmesi de hücre hasarını önleyerek birçok hastalığın önüne geçer. Polifenoller ayrıca kan basıncını ve kolesterolü düşürerek kalp hastalığı riskini azaltır. Yüksek polifenollü zeytinyağını, metabolik sendroma sebep olan risk faktörlerinin ortaya çıkışında etkisi olduğu bilinen genlerin ifadesini olumlu yönde etkileyerek kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. DNA’da depolanan bilginin, proteinlerin veya başka moleküllerin üretilmesi için yönergelere dönüşmesine “genin ifade edilmesi” ya da kısaca “gen ifadesi” denir.
Zeytinyağına hafif acılık veren bileşenlerden oleokantal, varlığını boğazın arka tarafında hafif yanmayla belli eder. Kanser riskini düşürdüğü bilinen bu madde aynı zamanda Alzheimer başta olmak üzere birçok nörodejeneratif hastalığın ortaya çıkma ihtimalini azaltıyor. Ayrıca virüslerden korunmamıza katkıda bulunuyor.
Kanser hastalarıyla yapılan çalışmalar, zeytinyağı odaklı beslenmeyi seçen hastaların kilo alma, insülin, kan basıncı ve trigliserit düzeylerinde olumlu gelişme kaydettiklerini gösteriyor.
Kaynakça: Sarkac , Diyetasistan
Yorum Yap